2019 YILINDA BİTEN PROJE ÖZETLERİ
Proje Yürütücüsü |
Proje Numarası |
Proje Adı |
Prof. Dr. Mehmet GÜMÜŞ |
2018-02-02-MAP01 |
Bulanık TOPSIS ve Optimizasyon Metoduyla Tedarikçi Seçimi ve Sipariş Atama |
Hammadde ve yarı mamul teminin birim maliyetin en az %50’sine karşılık geldiği üretim sektöründe doğru tedarikçi ya da tedarikçilerin seçimi firmaların pazarda tutunabilmeleri için gereklidir. Doğru tedarikçilerden yapılan alımlar müşterilerin memnuniyetini oluşturmak adına önemlidir. Alternatif tedarikçiler arasından doğru seçimi yapmak ise birçok seçme kriterinin bulunmasından dolayı karmaşık bir hale gelebilmektedir. Tedarikçi seçimi, çok kriterli karar verme problemleri arasında yer alır ve temel olarak kriterlerin belirlenmesi, kriter ağırlıklarının tespiti, alternatiflerin belirlenmesi, ve en uygun tedarikçinin seçilmesi aşamalarında oluşur. Tedarikçi seçiminde en önemli aşama, seçme kriterlerinin belirlenmesidir. Literatürde yer alan çalışmalarına bakıldığında genel olarak tek bir endüstriyel sektör için kısıtlı sayıda kriterlerin kullanıldığı görülmektedir. Uygulamada da satın alma faaliyetlerin fiyat, kalite ve teslimat gibi belirgin ama birkaç kriter üzerinden yapıldığı, sistematik ve analitik modellere dayanmadan tedarikçi seçimi yapıldığı gözlenebilmektedir. Çalışmamızın birinci etabında, literatüre ve sektördeki uzman görüşlerine dayalı bir kriter havuzu oluşturulmuş, daha sonra Türkiye’de faaliyet gösteren üretici firmalara yönelik anket çalışması düzenlenerek otomotiv ve inşaat sektörleri için satın alma uzmanlarının görüşlerine başvurarak öncelikli kriterler belirlenmiştir ve kriterlerin istatistiksel analizi yapılmıştır. Çalışmanın ikinci etabında ise, anket çalışması sonucu elde edilen öncelikli kriterler baz alınarak ilgili sektördeki firmalarda kriterlerin, ve firmaların belirleyeceği alternatif tedarikçilerin önem ağırlıkları Bulanık TOPSIS yöntemi ile bulunmuştur. Son etapta, satın alma faaliyetlerinden olan sipariş atama için, bulunan ağırlıklara göre oluşturulan amaç fonksiyonlarının ve kısıtların olduğu tam sayılı optimizasyon modeli oluşturulmuş, bu model otomotiv sektöründen elde edilen parametreler ile GAMS optimizasyon yazılımları kullanılarak test edilip çözülmüştür. |
||
Dr. Öğr. Üyesi İsmail TOPÇU |
2019-02-03-LAP03 |
3D YAZICI İLE ÜRETİLEN SERAMİK KALIPLARDA KRANK MİLİ ÜRETİMİ VE MEKANİK ÖZELLİKLERİN İNCELENMESİ |
Krank milleri motorun dolayısıyla da arabanın en önemli parçasıdır. Temel görevi pistonlardan gelen doğrusal hareketi biyel yardımı ile dairesel harekete çevirmektir. Krank mili; kam miline, yağ pompasına, yakıt püskürtme pompasına, su pompasına ve yardımcı donanımlara yani; alternatör, hidrolik direksiyon pompası vb. gibi) parçalara hareket verir. Bu projede 3 boyutlu yazıcı teknolojisi ile seramik kalıp üretimi yapmak ve döküm yöntemi ile krank mili imalatını üretilen kalıpta gerçekleştirmek amaçlanmaktadır. Krank milinin başlıca problemi özellikle eski veya yüksek performanslı araçlarda sürekli dağıldığını, buna bağlı olarak pistonların hatta ve hatta motor bloğunun bile dağılması sıklıkla karşılaşılan örneklerdendir. Krank milinin kırılmasının (dağılmasının) en önemli sebebi, Krank milinin doğru konumlandırılmamasıdır. Pistonların krank miline tam olarak yani; 90 derecelik acıyla bağlanması gerekmektedir. Ancak bu açıda ufak dahi olsa bir sapma meydana geldiğinde, motorun gücüyle pistonların boşa çıkmasına buna bağlı olarak milin çatlaması, kırılması ile sonuçlanmaktadır. Bu çalışmada 3d teknolojisi ile yüksek boyutsal hassasiyete sahip, yüksek refrakterlik özelliği olan seramik kalıbın üretimini yapmak. Üretimi gerçekleştirilen seramik kalıpta boyutsal kararlılığın ve mekanik özelliklerinin çok iyi olması beklenen krank milinin döküm yöntemi ile üretimi gerçekleştirilmiştir. Üretilen bu prototipler XRD ve Triboloji testlerinden geçirilmiştir. Bu testlerin sonucunda üretilen prototiplerin bir krank milinden beklenen özellikleri gösterdikleri saptanmıştır. |
||
Dr. Öğr. Üyesi İsmail TOPÇU |
2019-02-03-LAP03 |
SOL – JEL YÖNTEMİ İLE SİLİKA TABANLI AEROJEL ÜRETİMİ |
1930 yılından günümüze uzanan aerojeller; Guinness rekorlar kitabına giren en hafif katı malzeme olarak seçilmiştir. Yüksek ısıl absorbsiyon özelliği, çok iyi yalıtkanlık kabiliyeti, mezo gözenek yapısı mukavemetinin ve yüzey alanının yüksek olması gibi üstünlüklerinin bir çok malzemeye alternatif kullanım avantajı ve birçok sektörde kullanım olanağı sunmaktadır. Bu tez çalışmasında, sol-jel tekniği kullanılarak yüksek saflıkta silika tabanlı hidrofobik aerojel üretimi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, aerojelin mekanik özellikleri ve mikroyapıya olan etkilerinin incelenmesi ile birlikte oldukça küçük tane boyutuna ve mezo gözenek yapısına sahip olduğu belirlenmiş ve yüksek seviyede hidrofobik özellik sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Birinci bölümde silika aerojellerin ve gözenekli malzemelerin genel özelliklerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde silika aerojellerin sol-jel metodu ile sentezi, işlem basamakları ve kullanılan bileşikler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde deneysel çalışma anlatılmıştır. Bu tez çalışmasında, üretilmiş aerojel numunelerinin analizlerden (FTIR,BET,BJH,XRF) ve mikroyapılarının incelenmesi (optik ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve X ışını difraktometresi (XRD)) ile elde edilmiş sonuçlar açıklanmıştır. Yapılan mekanik ve mikroyapı analizleri sonucunda, 20-50 nm aralığında gözenek boyutuna, 160 ° - 170 ° aralığında temas açısı ölçüm değerine, sırasıyla 1116.09 µm, 1553.14 µm, 1123.48 µm tane boyut değerlerine sahip olduğu tespit edilmiştir.XRF analiz sonucunda ise aerojelin %97.90 saflıkta olduğu belirlenmiştir. |